Yoksulluklar, soğuk kış günlerinde daha da ön plana çıkan , yürek burkan hayat sahneleri, bizler bu soğuk kış günlerinde, sıcacık evlerimizde, üzerimizde en sevdiğimiz polarımız otururken, dışarıda giyinme ihtiyacını karşılayamayan binlerce insan dolaşıyor.
Aynı özenle TV karşısında yudumladığımız, içimizi ısıtan sıcak çayımız..
Kanal’da X bir belgesel.. Afrika’daki , Yemen’deki açlık oyunlarından bahseden, sefalet içindeki bir bardak su, bir tas çorbaya muhtaç insanlardan.. Pekiii..
Sebep Nedir ?
Sebep; ilk insandan bu yana Dünya’nın birçok yerinde küresel güçlerin tehdidi altında, doyumsuz isteklerin baş göstermesinden doğan dengesizliklerdir.
Kişilerin kendi çıkarları doğrultusun da toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayarak, onları umursamayarak, ve benmerkezci düşünerek göz ardı etmesidir. Maalesef ki egemenliklerini fakir ve yoksul insanlar üzerinde yapıyor , savaş, çatışma içinde milyonlarca insanın yaşam hakkını ellerinden alarak, mağdur ederek , yoksullaştırıp hayatlarını karartıyorlar. Zengin kimseler fakirlerden üstün tutulmayı kendilerine bir hak gibi görmektedir. Bu durumda insanlar ahlaki problemler yaşayarak, hırslarına yenik düşerek dünyanın sonunu getirmeye çalışıyorlar. Vicdansızlık diyorum ; Çünkü binlerce anne-baba dünyanın dört bir yanında çocuklarını açlıktan kaybediyor. Bizler sıcak evimizde otururken, yoksulluk kimsesizlik.. Nedir Düşünüyor muyuz?
Halbuki Kuran’ da bu sınıf insanların gösterdiği kötü ahlak şöyle bildirilmekteydi:
“ Hayır; aksine siz yetime ikram etmiyorsunuz . Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Miras’ı (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz. Malı bir yığma tutkusu ve hırsıyla seviyorsunuz.” (Fecr /17-20)
Yoksulluk
Bir anne ve baba’ nın çocuğunun karnını doyuramaması, üstlerine giyecek birkaç elbise alamaması, çocuğunu okula gönderecek çanta, hasta olduğunda ilaç alamamasıdır. Soğuk kış gününde çıplak ayak mendil satmaktır. Temiz bir su içememek, insanların aşağılayıcı bakışlarına maruz kalmaktır.
Oysa Allah Kuran’da fakirlerin korunup kollanmalarını, onların haklarının gözetilmesini emretmiştir.
Gerçekten inanan iman sahiplerinin yapması gereken, Rabbimizin bu emirlerine uyarak , ihtiyaç sahiplerine hoşgörü ile yardımcı olmaktır. Bir ayet’ te Müslümanların güzel ahlakları şöyle haber edilir:
“Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.”( insan/8)
Bazı insanlar adaletin gerekliliğine inansalar dahi, kendi çıkarları söz konusu olduğunda adalet kavramını göz ardı ederler. Adaletin yeryüzünde gerçekten uygulanabilmesi için, insanların kendi çıkarlarını bir kenara bırakabilecek bir ahlaka ihtiyaç vardır. Çünkü Kuran ahlakı insanlar arasında ayrım gözetmeksizin , sadece haktan ve doğrulardan yana koşulsuz bir adalet demektir.
Bununla beraber yoksulların toplumdaki manevi huzurlarının sağlanması, hor görülmemeleri, onlara güzellikle davranılması gerekir.
Hiç şüphesiz ki islam ahlakı, adil, şefkatli, merhametli, zengin-fakir ayrımı yapmadan, ihtiyaç halinde olana yardım etmeyi gerektirir.
