Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı ve Kipaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Gümüşer, Türkiye’de üretilen iplik ve toplam tekstil ham maddeleri ihracatının yüzde 30’unun Kahramanmaraş imzası taşıdığını anlattı.

Türkiye’de çelik mutfak eşyalarından yüzde 60’ının Kahramanmaraş’ta üretildiği bilgisini veren Gümüşer, kentte büyük bir sanayi bulunduğunu, 250 bin kişinin istihdam edildiğini ve bunlardan yaklaşık 50 bininin de tekstilde çalıştığını söyledi.

Gümüşer, Kipaş Holding’de 14 bin çalışanları olduğunu belirterek, tekstil sektöründe günde yaklaşık 550 ton iplik, yılda 60 milyon metre denim ve 50 milyon metre non-denim kumaş ürettiklerini ifade etti. “Büyük bir afet yaşadık. Bu afetin herhalde bir büyüğü kıyametti diyebilirim.” diyen Gümüşer, Kipaş bünyesinde tekstil, çimento, kağıt ve eğitim gibi sektörlerde çalışan 43 çalışanlarını kaybettiklerini dile getirdi.

Gümüşer, ilk günden bu yana çalışanların barınma, erzak, ısınma gibi problemleriyle ilgilendiklerine işaret ederek, “İlk günden bu yana çalışanlarımızın depremle ilgili yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Bu bizim için bir görevdi. Her zaman şehrimizin yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Devletimizin, Türk halkının desteğiyle yeniden eski günlerimize döneceğiz.” dedi. İşletme özelinde bakıldığında kentte genel olarak tekstil sektöründe çok büyük yıkım olduğunu aktaran Gümüşer, dışarıdan sağlam görünen tesislerde bile milimetrik hassasiyetteki makinelerin kaymasından dolayı çok ciddi sorunlar yaşandığını, önemli zemin hasarları bulunduğunu kaydetti.

Talepler Cumhurbaşkanı’na İletildi

Kmtso başkanı buluntu, alman iş dünyasına seslendi! “Tedarik Zinciri İçin Rotanızı Deprem Bölgelerine Çevirin” Kmtso başkanı buluntu, alman iş dünyasına seslendi! “Tedarik Zinciri İçin Rotanızı Deprem Bölgelerine Çevirin”

Sanayiciler olarak taleplerini ilgili bakanlıklarla paylaştıklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiklerini söyleyen Gümüşer, şunları kaydetti:

“Bizim sanayiciler olarak ayağa kalkabilmemiz için bazı desteklere ihtiyacımız var. En önemli konulardan biri işçi. Barınma olayını çözmemiz lazım. Çok acil, en azından bizi 2 yıl idare edecek kalitede konteyner kentlere ihtiyacımız var. Birçok fabrika zaten sigortalı. Bu sigortalarda deprem afetinden dolayı yüzde 20’lik bir muafiyet uygulanıyor. Bu muafiyetin bu deprem özelinde Hazinemizce karşılanmasını talep ediyoruz. Çünkü zarar gerçekten çok büyük. Dolayısıyla buradaki kesintinin, muafiyetin uygulanmamasını talep ediyoruz. İşletmelerin ayağa kalkabilmesi için uzun vadeli krediye ihtiyacı var. En azından 5 yıl ödemesiz, 5 yıl ödemeli ve çok uygun kredilerle buraya destek olmak, yardımda bulunmak gerekiyor ki bu inşaatları yeniden yapabilelim, yeniden tesislerimizi ayağa kaldıralım.”

Bu süreçte çalışanlarına maddi anlamda da destek olmak istediklerini vurgulayan Gümüşer, “İyi maaş fırsatları sunabilmek için şu dönemde en azından Kahramanmaraş’taki çalışanların vergi yüklerinden, onların SGK kesintilerinden muaf olmak istiyoruz. Bunun için de 6. Bölge teşviklerinin de üstünde bir teşvik mekanizmasının getirilmesini talep ediyoruz. Enerji ve doğal gaz gibi girdi maliyetlerinin yarı yarıya indirilmesini bekliyoruz. Olağanüstü bir zamandan geçiyoruz ve olağanüstü zamanlar, olağanüstü tedbirler gerektiriyor.” ifadelerini kullandı.

Hikmet Gümüşer, tüm Türkiye’ye çağrıda bulunarak, sözlerini, “Yaralarımızı birlikte saralım. Bu şehri haritada unutmayalım. Yeniden buradaki sanayiyi, ticareti canlandıralım. Buradaki kafeler, pastaneler, restoranlar, kuaförler tekrar açılsın. Tekrar yeniden bir hayat başlasın. Bunun en hızlı şekilde olabilmesi adına tüm Türkiye’yi dayanışmaya çağırıyorum. Gerçekten burada desteğe, yardıma ihtiyaç var.” diye tamamladı.

“450 Bin Kişi Göç Etti”

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili ve Arıkan Mensucat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arıkan da depremden etkilenen 11 ilin büyük bir afetle karşı karşıya kaldığını söyledi. Kahramanmaraş’ın bir sanayi şehri ve üretim üssü olduğuna işaret eden Arıkan, halkın yanı sıra sanayicilerin de depremden çok etkilendiğini bildirdi.

Arıkan, tekstil sektöründe milimetre hassasiyetindeki yüksek teknolojili makinelerin yerinden kaydığını, bunlarda zararlar oluştuğunu belirterek, “Kahramanmaraş’ta üretim durdu. Kahramanmaraş halkını ayağa kaldırdığımız gibi sanayiciyi de ayağa kaldırmamız lazım. Kahramanmaraş sanayicisinin hepsi işinin başında, bir an önce bu tesisleri ayağa kaldırmak için var gücüyle mücadele veriyor, elemanlarını, ekibini motive ediyor, yapılacak tadilatlar ve onarımlarla uğraşıyor. Gerçekten çok zorlu bir süreç.” diye konuştu.

Kahramanmaraş sanayisini tekrar ayağa kaldırmak için devlet desteklerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Arıkan, “Devletimizin desteği olmadan bu sanayi tesislerini ayağa kaldıramayız. Kahramanmaraş’ın 1 milyon 150 bin nüfusu vardı, resmi rakamlara göre. 450 bin insanımız göç etti. Bunların bir kısmı gelecek, bir kısmı gelmeyecek. Biz bu tesisleri çalıştırırken eleman sıkıntı çekiyorduk. Sanayi tesislerinin birçoğunun üzerinde ‘Eleman arıyoruz’ diye yazılar vardı. Dolayısıyla eleman bulmakta zorlanacağız.” değerlendirmesini yaptı.

En Büyük Güç Nitelikli İnsan Gücü

Arıkan, şöyle konuştu:

“Kahramanmaraş sanayisi 5084 sayılı Kanun ile patladı, büyük yatırımlar yapıldı, istihdam arttı. Sadece tekstil sektöründe 50 binin üzerinde çalışanımız var. Devletimiz bu teşvikleri, bu destekleri verirse Kahramanmaraş sanayisini toparlayabiliriz, çalışanlarımızı buraya getirebiliriz, göçü tersine çevirebiliriz. Çünkü burada en büyük güç, dünyanın en büyük gücü nitelikli insan gücü. Şu anda 25, 30, 35 yılda yetiştirdiğimiz gücü kaybediyoruz. Bunların hepsi dünyanın her yerinde iş bulabilir. 5084 düzenlemesi getirilirse sanayicimiz SSK prim ve muhtasardan muaf tutulur, yüzde 50 de enerji teşviki verilirse Kahramanmaraş sanayicisi toparlar. Çünkü SSK primi ve muhtasardan oluşan kaynağı kendi çalışanlarımıza vereceğiz. Bunu vermezsek mevcut asgari ücretle bu elemanları çalıştıramayız. Dolayısıyla 5084 sayılı Kanun’un tekrar getirilmesi lazım.”

Mahmut Arıkan, çalışanların barınma sorunlarının giderilmesi için de Katar’dan gelen 10 bin konteynerden 5 bininin Kahramanmaraş’a gelmesine ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Ülkenin kurtuluş mücadelesinde yerle bir olan Kahramanmaraş’ın küllerinden doğduğunu ve bunu tekrar başarabileceğini vurgulayan Arıkan, “Bunları yapmadığımız zaman bu tesisler birer makine yığını haline gelir, makineler haddehanelerde eritilmeyi bekler, bu tesisler yok olur. Bunun arkasından sanayici de göç eder, gider, Kahramanmaraş tamamen kaderiyle baş başa kalır. Onun için verilecek teşviklerin, alınacak önlemlerin bir an önce alınması lazım.” ifadelerini kullandı.

Şehirdeki birçok tesisin bir yıldan önce faaliyete geçemeyeceğine dikkati çeken Arıkan, devlet destekleriyle bu sürenin kimi tesisler için 3 aya kadar çekilebileceğini bildirdi. Arıkan, tekstil sektörü için şehirden mal alan 20-25 ilin kaderinin de Kahramanmaraş’a bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

Türkoğlu OSB'ye ait bölge müdürlüğü kullanılamaz halde

KASİAD, bina ve makine konularında; TSK, DSİ ve KGM başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlardaki araç ve gereçlerin fabrikalardaki çalışmalara yardım etmesini, süreç hakkında bir yol haritası çizilerek depremzede sanayicilere hasar süreçleriyle bilgilendirme yapılmasını ve Türkoğlu OSB'ye ait bölge müdürlüğü binası kullanılmaz hale geldiği için yeni bölge müdürlüğü binası yapımı için destek bekliyor.

“Sigorta süreci daha iyi yönetilmeli”

KASİAD Başkanı Utlu, çevre ve şehircilik alanlarında ise şu tespitleri ve tedbirleri sıraladı:

Sigorta şirketleri sigorta sürecini muallakta bırakıyor. Sigorta şirketlerinin süreci hızlandırması için hasar tespit tutanaklarının hızlı ve nitelikli kişiler tarafından yapılmasını talep etmekteyiz.

Konut için hasar tespitine gelen yetkililerden ziyade bilhassa prefabrik ve çelik yapı sanayi yapısından anlayan kişilerin görevlendirilmesi gerekmektedir.

Sigortalı ve sigortacı arasındaki süreç bir süreye bağlanmalı ve eğer sigortalı ve sigortacı anlaşamıyorsa bir uzlaştırmacı kurumun devreye girmesiyle süreci belli bir zaman aralığında sonuçlandırması gerekiyor.

Çalışanlar için konteyner isteniyor

Sanayicilerin dikkat çektiği konulardan biri de insan kaynağı. Dün Adıyaman OSB, fabrikaların çalışır durumda olduğunu ancak barınma problemi nedeniyle işçilerin şehir dışına çıktığı için faaliyete geçemediklerini belirterek, barınma sorununu acil çözüm beklediklerini duyurmuştu.

KASİAD'ın ise çağrısı şu şekilde:

Firmalarımızda çalışan işçiler için 1000 adet konteyner talep ediyoruz.

Nitelikli eleman kaybını engellemek amacıyla konteyner kent yapılması talep etmekteyiz.

Firmalara çalışan sayısı kadar zimmetli konteyner verilmeli.

Depremzede çalışanlarının durumları iş hukuku açısından netleştirilmeli ve tüm depremzede çalışanlarının işsizlik maaşı bağlanmalı. Bunun yanında depremzede firmada aktif çalışmasına devam ederse işsizlik maaşı devam ederek mevcut maaşlarına devam edilmeli.

Dışarıdan gelecek işçilerin maaşlarına ek olarak yüzde 50 oranında işsizlik maaşı bağlanmalı.

Mevcut depremzede çalışanlarının iş akdini sonlandırıp başka bir ilde işe başlaması durumunda depremzede çalışanı vasfından çıkartılmalı.

Depremzede işçilerinin süreçleriyle alakalı bilgilendirme yapılmalı. Hasarı az olan işletmelerde insan kaynağı için ek çözümler bulunmalı.

10 yıl faizsiz kredi desteği talep ediliyor

Üretimin aksamadan sürmesi ve bölge ekonomisinin yeniden canlanmasının en önemli gereksinimlerinden biri de kuşkusuz finansman desteği. KASİAD, bu konuda ihtiyaçları şu şekilde belirledi:

SGK işveren desteğinin tamamının karşılanması.

10 yıl faizsiz kredi desteği verilmesi ve mevcut kredilerin 10 yıl vadeyle yapılandırılması.

Elektrik ve doğalgaz faturalarına teşvikler verilerek faturaların sübvanse edilmesi.

Elektrik ve doğalgaz fatura borçlarının ötelenmesi ve faizsiz taksitlere bölünmesi.

Sigortası olmayan firmalarımıza ve sigortası olup sigorta kapsamı dışında kalan firmalarımıza yapım desteği tanımlanması.

Kapanmamış teşvik belgelerinin en az 3 yıl uzatılması.

BDDK'nın 6 ay banka ödemelerinin ötelenmesi kararına istinaden gerekli düzenlemeler sağlanması.

Firmaların nakit akışı bozulmayacak şekilde alacak, borç, kredi, çek senet alacak ve borçları kurala bağlanması ve Sigortalardaki yüzde 20 sigortalı riski çıkartılması.

Editör: TE Bilisim