Burada soru soran Ahmet Hakan, termik santrallerin bacalarına filtre takılmasının uzatılmasına yönelik yasa Ak Parti ve MHP bloğu tarafından meclisten geçirildiğini söyledi. Hakan, bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da sürpriz bir şekilde veto ettiğini dile getirdi.

‘Erdoğan’ın aynı zaman da Ak Parti’nin genel başkanı ve geçen yasadan haberi olduğu ve orta da bir çelişkinin söz konusu olduğu söyleniyor’ sözleri üzerine Mahir Ünal, burada bir çelişkinin olmadığını bir sürecin olduğunu ifade etti.

Bunun TBMM içerisinde torba yasa olarak 50’nci madde olarak geldiğini ifade eden Ünal “Münhasır bir yasa olarak gelmedi torba yasanın içerisinde geldi. Burada nasıl meclise gelerek onaylanması hukuki bir süreçse onun yaklaşık bir hafta sonra sayın Cumhurbaşkanımıza gelmesi de hukuki bir süreç. “ ifadelerini kullandı.

Mahir Ünal sürecin öncesine değinerek, termik santralleri hem ekonomik açıdan hemde işçi istihdamı açısından ele alınması gereken bir husus olduğunu söyledi.

Bu sorunu yakıcı olarak yaşayanların kendi bölgelerinde termik santraller bulunan milletvekilleri olduğunu aktaran Ünal, Kahramanmaraş’ta Afşin-Elbistan termik santralinin 1979 yılından bu yana çevreye verdiği zarar ve su kaynaklarına verdiği zararla mücadele ettiğini dile getirdi.

Ünal, santraller hakkında konuşanları ima ederek ‘Sırtınız da yumurta küfesi yoksa konuşursunuz’ diyerek eleştirilerde bulundu. Ünal, bir yanda Türkiye’nin elektrik ihtiyacının olduğunu diğer yandan istihdamla ilgili sorunların olduğunu ifade ederek “1997 yılında Afşin Elbistan Termik Santrali özelleştirildi. 1997’den 2018 yılına kadar da bu santral çalışmadı. Burayı alan şirket daha sonra burayı başka bir şirkete sattı. Biz bu süreçten sonra biz buranın ilk ateşlemesini fueloil ile değil doğalgaz ile yapmasını ve bacalara filtre takmasını konuşmaya başladık. ‘’dedi.

39 KİŞİ İŞTEN ÇIKARTILDI

Kahramanmaraş’ta biz 39 kişinin işten çıkartılması sonucu oluşan sıkıntılarla uğraştık. Bir taraftan da şunu düşünüyoruz. 39 kişi işten çıktığın da bu sorunları yaşıyorsak 2 bin 500 kişi işten çıktığında ne yaparız. Bir tarafta çevre insan sorunları bir taraftan bu sorunlar var. Cumhurbaşkanımız bu konu gündeme geldiğinde doğrusu bu kaygıları yaşıyordu. ‘’