300 Bin yıllık insan varlığında, kaloriferli ve konforlu yaşam süremiz 100-150 yıl gibi kısa bir süredir. Vücudumuz hala mağarada yaşamaya kodlanmış olduğu için; bizi soğuk havadan korumak ve enerji ihtiyacı için karaciğer ve uzun kaslarda yağ depolama eğilimindedir. Bu durumda bizim kış aylarında kilo almamıza bahar aylarında ise birkaç kilo vermemize neden olur. Yani her ne oluyorsa bir denge içerisinde olur.
Doğadaki her varlık gibi insanoğlu da bünyesinde iyileştirici gücü barındırır. Çeşitli etkenler ile bozulan denge sonucunda bir takım hasarlar, durumlar, hastalıklar ortaya çıkar. Yapılması gereken insanın kendi doğasıyla arasındaki bozulan dengeyi yeniden sağlamaktır.
Obezite ile mücadelede de ilk yapılması gereken doğal dengeyi bozan etmenlerin tespit edilmesi ve giderilmesidir.
GÜÇLÜ ANTİSEPTİK ADAÇAYI
Son günlerde çok güçlü bir virüs salgını var. Halsizlik, kas ağrısı, boğazda yanma, ağrı ve öksürük ile kendini gösteriyor.
Adaçayı, sıcak suda 5 dk bekletildikten (kaynatılmamalı) sonra çay olarak tüketilebilir. Daha uzun süre bekletildikten sonra gargara yapılır. Çok güçlü antiseptik etkisi vardır. Cildi temizleyen muhteşem bir tonikdir ve sirkesi ile yapılan masaj son derece rahatlatıcı ve canlandırıcıdır. Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.
Adaçayının İngilizce de : "sage" Yani "âkil" Ya da "arif" "bilge" demektir. Latincede de "Salvia" yani “iyileştirmek için” "kurtaran veya tedavi eden" demektir. Binlerce yıl öncesinden gelen bu bilgiler boşuna değil... 13. asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: "Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!"
Bu kadar iddialı olmasa da adaçayı'nı kullanmayı ihmal etmeyin.

Şişkinlik, kabızlık, karın ağrısı, yorgunluk, stres, uykusuzluk gibi adını koyamadığınız bir çok rahatsızlık; çeşitli toksin ve asitli atıkların, vücuttan atılamayarak birikmesi sonucu oluşur. Profesyonel muayene ve ölçümler yapılarak adı konulamayan bu sıkıntılardan kurtulmak mümkündür..

Dr Bilgin Sılan İç Hastalıkları ve Bütünsel Tıp Uzmanı